Prof. Dr. Rıfat Okçabol
Bilindiği gibi Avrupa Birliği’ne (AB) katılma sürecinin gündemde olduğu bir süreçte iktidar olan AKP, bir müddet AB’nin bu sürçle ilgili beklentilerini yerine getirme çabası içinde olmuştur.
Bu bağlamda çıkarılan yasalardan biri, 10 Aralık 2003 tarihli ve 5018 sayılı “Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’dur. Bu yasanın 9. maddesine göre, “Kamu idareleri; kalkınma planları, Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen politikalar [1], programlar, ilgili mevzuat ve benimsedikleri temel ilkeler çerçevesinde geleceğe ilişkin misyon ve vizyonlarını oluşturmak, stratejik amaçlar ve ölçülebilir hedefler saptamak, performanslarını önceden belirlenmiş olan göstergeler doğrultusunda ölçmek ve bu sürecin izleme ve değerlendirmesini yapmak amacıyla katılımcı yöntemlerle stratejik plan hazırlamak” zorundadırlar.
Bu bağlamda hazırlanan ilk planlardan biri, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) hazırladığı ‘Türkiye’nin Yükseköğretim Stratejisi 2007’dir. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) da, günümüze kadar, 2010-2014, 2015-2019, 2019-2023 ve son olarak da 2024-2028 stratejik planları hazırlamıştır. Son planın ana gövdesi, son üç planda olduğu gibi, “I) Stratejik Plan Hazırlık Süreci”, “II) Durum Analizi”, “III) Geleceğe Bakış”, “IV) Maliyetlendirme” ve “V) İzleme ve Değerlendirme” başlığını taşıyan bölümlerden oluşmaktadır. 2010 planında, maliyetlendirme bölümü yoktur.
Planlar MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından hazırlanmıştır. Planları hazırlama ekipleri, bu başkanlık mensupları ile MEB’in diğer birimlerinde çalışanlardan oluşturulmuştur. 2024 stratejik planını 40 eleman hazırlamışken, önceki planları sırasıyla 10, 16, 34 kişiden oluşan ekipler hazırlamıştır. 2015 planını hazırlayan ekipte, 2010 plan ekibinde de çalışmış bir tek maliye uzmanı vardır. 2019 planını hazırlayan ekipte ise 2010 ekibinden maliye uzmanı ile 5 uzman vardır. 2024 ekibinde ise ilk üç plan ekibinde olan maliye uzmanı yoktur ve 2019 ekibinden 11 kişi vardır. Bu durum bir yandan bakanlık bürokratlarının görevlerinde kalıcı olmadıklarını, öte yandan da plan hazırlama konusunda bakanlık hafızasının kolay kolay oluşamayacağını ve planların yeterli ciddiyetle ele alınamayacağını göstermektedir.
2024 planının ‘Durum Analizi’ bölümünün ‘kurumsal tarihçe’ kısmında, her planda olduğu gibi Cumhuriyet eğitimiyle ilgili açıklamalar, Osmanlı eğitimiyle ilgili açıklamalardan çok daha kısadır. Bu nedenle planlardaki bu tarihçe bölümünden, Cumhuriyetin eğitim sisteminde gerçekleştirdiği devrimleri ve sistemin laikleşip bilimselleştiğini öğrenmek mümkün değildir.
PLANLARIN VİZYONU!
Planların ‘Geleceğe Bakış’ bölümü, planın vizyon açıklamasıyla başlamaktadır. Bugüne kadar stratejik planlarda açıklanan vizyon ifadeleri Çizelge 1’deki gibidir. Çizelgede görüldüğü üzere, vizyon ifadesi, sanki plan döneminde açıklanan vizyon doğrultusunda uygulamalar yapılmışçasına, bir plandan ötekine değişebilmektedir. Bilindiği gibi Türkiye’de eğitim görmek gerçekten bir ayrıcalığa dönüşmüştür; ancak 2010 vizyon açıklamasının tersine öğrenim çağında olan bir milyon kadar çocuk okula gidemez duruma gelmiştir. Öğrencilerin bırakın sağlıklı olmasını, günümüzde önemli bir bölümü okula aç gitmektedir. Dolayısıyla planlardaki vizyon ifadeleri inandırıcı/güvenilir ifadeler değildir.

PLANLARIN MİSYONU!
Stratejik planlarda vizyon açıklamasından sonra misyon açıklaması verilmektedir. Çizelge 2’de görüldüğü gibi misyon açıklamaları, bir plandan diğerine değişebilmektedir. Son 15 yılın uygulamalarını anımsayanlar için, uygulamaların misyon açıklamalarıyla bağdaştığını söylemek zordur.

PLANLARIN TEMEL DEĞERLERİ
Stratejik planlarda misyon açıklamasının ardından temel değerler açıklanmaktadır. 2024 planı dahil tüm planlarda yer verilen temel değerler (bkz. Çizelge 3), esasında iktidarın pek de önem vermediği değerlerdir. Zaten eğitim alanındaki uygulamaların da açıklanan temel değerlerle uyuşmadığı görülmektedir.
Örneğin 2010 planında belirtilen değerlere karşın, 2012 yılında çıkarılan 4+4+4 yasasıyla imam hatip okullarının ve yeni din derslerinin açılmasıyla ‘Cumhuriyete bağlılık ve demokratiklik’ değerinden uzaklaşılmıştır. 2013’te ortaöğretim yönetmeliğinde yapılan değişiklikle ‘sorgulayan, eleştiren ve araştıran’ öğrenci yetiştirme maddesi kaldırılarak ‘özgür düşünceli’ olma değerinden de vazgeçilmiştir.
2010 planındaki ‘girişimcilik’ değeriyle ilişkili olarak, toplumsal sorumluluk değeriyle pek örtüşmeyen şu değişiklik gerçekleştirilmiştir: 2011 yılında çıkarılan 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bakanlık merkez örgütünün yapısı alt-üst edilirken, rekabetçi öğrenci yetiştirilmesine başlanmıştır.
İktidarın 2017’de uygulamaya koyduğu müfredatla da, 2015 planında yer alan ‘insan hakları ve demokrasi; sanatsal duyarlık ve sanat becerisi; analitik ve bilimsel bakış’ gibi değerler yok sayılmıştır. 2017 müfredatı uygulanırken 2019 planına ‘insan hakları ve demokrasi; sanatsal duyarlık ve sanat becerisi; analitik ve bilimsel bakış’ gibi değerleri yazmak ise gerçekten toplumu hiçe saymak demektir.
Benzer durum 2024 planı için de geçerlidir. Bu son planla birlikte açıklanan ‘Türkiye Yüzyılı Modeli’ göz önüne alındığında, ‘dini değerler’ dışında kalan diğer değerlere uyulmayacağı şimdiden bellidir. Görüldüğü gibi temel değerler, uygulamalarda göz önüne alınacak değerler olarak açıklanmamıştır.

PLANLARIN STRATEJİK AMAÇLARI!
Planların geleceğe bakış bölümünde, temel değerlerden sonra plan döneminde gerçekleştirilmesi planlanan stratejik amaçlara yer verilmektedir. Çizelge 4’te, ilk üç planda yer alan stratejik amaçlardan ikişer örnek verilmektedir.
Planlardaki tutarsızlık/ciddiyetsizlik amaçlar ve uygulamalar arasında da görülmektedir. Örneğin, 2012’de çıkarılan 4+4+4 ve 2014’te çıkarılan dershane yasaları, 2010 planında var olan stratejik amaçlara tamamen ters içerikte olmuştur. Benzer şekilde 2017 müfredatı da, 2015 planının amaçlarıyla ters içerikte bir müfredattır. Gerici 2017 müfredatı yürürlükteyken 2019 stratejik planında yer verilen vizyon, misyon, temel değerler ve stratejik amaçlar, açıkça abesle iştigal niteliğinde olan açıklamalardır.
2024 planındaki 7 stratejik amaç şöyledir:
- Temel eğitimde fırsat eşitliği ve eğitime erişimin sağlandığı, öğretim süreçleri ve eğitim ortamlarının etkin kullanıldığı bir ekosistem inşa ederek öğrencileri çağın gerektirdiği evrensel yeterliliklere sahip, millî ve manevi değerleri benimsemiş sağlıklı ve mutlu bireyler olarak yetiştirmek.
- Çağın ihtiyaç duyduğu bilgi, beceri ve yetkinlikleri kazandıran, teknolojiyi üreten, tarih bilinci ve bilim aracılığıyla geleceği kurgulayan, nitelikli insan kaynağı yetiştiren, ekonomiye katkı sunan, değerleriyle bireyi hayata hazır kılan, empati ve nezaket kazandıran bir ortaöğretim yapısı ile öğrenciler yetiştirmek.
- Bireyin bilgi, beceri ve yetkinliklerini geliştirmek amacıyla bireysel, toplumsal ve istihdam odaklı yeni bir yaklaşımla hayat boyu öğrenme imkânları sunmak.
- Farklılıkları dikkate alan bir özel eğitim ve rehberlik anlayışıyla öğrencilerin, eğitim ve yaşam süreçlerindeki potansiyellerini en üst düzeye çıkaracak ve özel gereksinimli bireylerin toplumla bütünleşmelerini sağlayacak bilgi ve beceriler ile ilgi ve yetenekleri doğrultusunda gelişimlerini destekleyecek fiziki, beşerî ve teknolojik imkânları artırmak.
- Türkiye Yüzyılı inşasında millî, manevi ve kültürel değerlerini özümsemiş; çağın gereklerine uygun bilgi, beceri, tutum ve davranışlar ile demokratik anlayışa ve millî şuura sahip şahsiyetli ve üretken öğrenciler yetiştirmek.
- Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda ülkemizin uluslararası alanda görünürlüğünü artıracak eğitim diplomasisi çalışmalarıyla yurt dışında yaşayan vatandaşlara, soydaşlara ve ülke vatandaşlarına yönelik eğitim öğretim faaliyetlerini yaygınlaştırmak ve eğitim iş birlikleri geliştirmek.
- Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda fiziki ve teknolojik altyapısıyla güçlü, nitelikli personelle eğitime erişimi ve eğitimde kaliteyi artıracak, etkin ve hesap verebilen kurumsal yapıyı geliştirmek.

SONUÇ
2024 planındaki yedi stratejik amacın ikisinde, ‘çağın gerektirdiği evrensel yeterliliklere’ ve ‘Çağın ihtiyaç duyduğu bilgi, beceri ve yetkinliklere’ yer verilirken, hiçbir amaçta ‘evrensel değerler’den söz edilmemesi, planın ne denli gerçeklerden kopuk olduğunu göstermektedir.
22 yıllık AKP iktidarının eğitim anlayışı ve uygulamaları göz önüne alındığında da, stratejik 7 amaç, gerçekleştirilmek üzere değil de toplumu oyalamak üzere yazılmış amaçlar gibidir. Ayrıca 2024 stratejik planıyla aynı zamanda hazırlandığı anlaşılan ‘Türkiye Yüzyılı Modeli’nin içeriği* de bu amaçları gerçekleştirme niyetiyle hazırlanmış bir müfredat değildir.
* Bu konuda, soL Haber Portalı’nda 3 Mayıs’ta yayınlanan “AKP’nin yeni eğitim modeli” ve 10 Mayıs’ta yayınlanan “AKP’nin yeni eğitim modeli (II)” başlıklı yazılarıma bakabilirsiniz.