Söyleşi

Laiklik Meclisi ve 3 Mart

3 Mart 1924’te Hilafetin kaldırılması ve Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun 100. yılında Laiklik Meclisi 3 Mart’ı Laiklik Günü olarak ilan etti. Yeni Ülke Dergisi olarak Laiklik Meclisi sözcülerinden Av. Berkay Çelen’e
3 Mart’a giderken Laiklik Meclisi’nin çalışmalarını ve 3 Mart’ı sorduk.

Laiklik Meclisi neden kuruldu?

Laiklik meclisi giderek artan şeriatçı,hilafetci,saltanat sevdalısı seslere karşı bir karşı duruş sergilemek için kuruldu. 2023 yılının mayıs ayında gerçekleşen seçimler sonrasında gücünü daha da perçinleyen siyasi iktidar, gerici müdahalelerine hız kesmeden devam ediyordu. Toplumun genelinde büyük bir umutsuzluk vardı ancak bu karşı saldırıya göğüs gerecek bir yapı ihtiyacı da vardı. Bu yapının, Cumhuriyet tarihinin en sağcı TBMM bileşiminden çıkması ise mümkün görünmüyordu. Bu mücadelenin tek bir siyasi parti veya gruba bırakılması da mümkün değildi.
Ancak, geriye çekilebilecek herhangi bir sığınak noktamız da kalmamıştı. Laiklik Meclisi, tam da bu tabloda geriye çekilmeyecek, mücadeleyi ileriye çekecek ve siyasi iktidar ile iktidardan güç alan gerici güruha karşı bir barikatı güçlendirecek bir yapı ihtiyacını karşılayabilmek adına kuruldu. ÇEDES projelerinden yeni anayasa girişimlerine dek geniş satha yayılan saldırıların karşısında güçlü bir odak olmak amacıyla yola çıkan Laiklik Meclisi 25 Eylül tarihinde kuruluşunu ilan etmiş ve 8 Ekim tarihinde de bildirgesini yurttaşlarla paylaşmıştır. Seçim sonuçları ve TBMM bileşimi her ne olursa olsun, laiklik konusu toplumun kılcal damarlarındandır ve laiklik mücadelesinin muhatabı olan çok geniş bir kesim bulunmaktadır. Laiklik Meclisi, tam da bu kesimle birlikte mücadeleyi örgütleyebilmek üzere kurulmuştur.

Laiklik karşıtı uygulamalar yeni değil. Bu alanda mücadele eden bir yapı olmamasının sebebi ise bu alanın boş bırakılması veya laiklik kavramının içinin boşaltılması. Başta ‘’özgürlükçü laiklik’’ tanımları olmak üzere, mücadeleyi zayıflatan tanımlamalar ve söylemlere karşı da güçlü bir çıkışa ihtiyaç bulunmaktaydı. Laiklik Meclisi, aynı zamanda muhalefet cephesindeki söylem ve eylem boşluğunu doldurmak, bu alanda bir referans haline gelmek üzere yola çıkmıştır ve faaliyetlerini de bu misyonla sürdürmektedir.

Laiklik Meclisi’nin şimdiye kadarki faaliyetlerinden bahsedebilir misiniz? Toplumdan nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Laiklik Meclisi, Kuruluşuyla çalışma ilkelerini, mücadele başlıklarını kamuoyuyla paylaşmıştır. 15 kişiden oluşan bir Yürütme Kurulumuz oluşturulmuş ve buradan da de üç kişilik sözcüler seçilmiştir. Bu temsiliyetler ve organlar kesinlikle bir sabitlik içermemekte olup Meclis’ten gelen öneri ve katkılara her zaman açık, şeffaf bir biçimde faaliyetlerini sürdürmektedir.

90 kişiyle yola çıkan Meclis, gelen başvurular ile yeni üyeler eklemiş olup hali hazırda 150 üyeyi aşmış durumdadır. Kişisel imzalar üzerinden yeni üye katılımları sağlanarak gerçek bir örgütlenme formunun oluşturulması hedeflenmiş durumdadır.

Meclis, bir yandan dışa dönük çalışmalarını devam ettirirken diğer yandan iç örgütlenmesini sağlamakta, komisyonlar üzerinden faaliyetlerini sürdürmektedir. Laiklik Meclisi’nin şu anda Anayasa Komisyonu, Medeni Hukuk Komisyonu, Eğitim Komisyonu, Hukuk Komisyonu ve İzleme Merkezi başta olmak üzere çeşitli başlıklarda kurulmuş ve aktif çalışan komisyonları bulunmaktadır. Ayrıca, il yapılanmaları üzerinden de faaliyetlerimiz sürdürülmekte olup Meclis’in şu anda ondan fazla ilde üyesi bulunmaktadır.

Komisyonlar üzerinden ana örgütlenmelerini oluşturan Meclis, çalışmalarını da bu doğrultuda sürdürmektedir. Medeni Hukuk Komisyonu, siyasi iktidarın Medeni Yasa’da yapmaya çalıştığı değişikliklere karşı çalışmalarda bulunmakta olup bu yönde yaptığı açıklamaları da kamuoyuyla paylaşılmıştır. Hali hazırda Eğitim Komisyonu tarafından değiştirilmeye çalışılan müfredat üzerine çalışmalar ve karşı tepkiler oluşturulurken, Anayasa Komisyonu tarafından ise ‘’2023 Anayasası’’ adını verdikleri yeni anayasa planı üzerinde çalışmalar yürütülmektedir. Eğitim Komisyonumuz, velilere yönelik broşür hazırlama ve müfredat değişikliği girişimlerini takip etmeye yönelik çalışmalarını sürdürürken Hukuk Komisyonumuz da gerçekleşen yasa dışı uygulamaları takip etmektedir. ÇEDES projesine ilişkin olarak yaptığımız başvurular ve suç duyuruları bulunmakta olup bu gerici uygulamaların üzerinin örtülmesine karşı mücadele hukuk yoluyla da yürütülmektedir.

İzleme Merkezimiz ise, laiklik karşıtı uygulamaları, işlemleri, girişimleri takip etmekte ve düzenli olarak kamuoyuyla paylaşmaktadır. 2024 yılının başında 2023 yılında gerçekleşen laiklik karşıtı uygulamaları yayınlayan İzleme Merkezi, aylık olarak laiklik ihlalleri raporu yayınlama kararı almış ve bu yönde çalışmalarını sürdürmektedir. Bu alanda, internet sitemizde bir ihbar hattı oluşturulmuş ve halktan gelecek bildirimlere açıktır. Ayrıca, sosyal medya hesaplarımız üzerinden de Meclis’e ulaşmak ve bildirimde bulunmak mümkündür.

Meclis, dışa dönük olarak da çalışmalarını sürdürmekte ve yeni örgütlenme kanalları üzerine faaliyetlerine devam etmektedir. Meslek örgütleri, sendikalar, dernekler, barolar gibi yapılarla ziyaretler ve buluşmalar gerçekleştiren Meclis, bu yönde yeni işbirliklerine açık olarak laiklik mücadelesini büyütmek ve ülke sathına yaymak üzere çalışmalarını sürdürmektedir.

Meclis adına katıldığımız yayınlar başta olmak üzere, Meclis üyelerimizin yazılarında ve paylaşımlarında yaptığı tanıtımlar ile Laiklik Meclisi her geçen gün etkisini artırarak yoluna devam etmektedir. Toplumda bu yönde büyük bir ihtiyaç bulunduğu bir veri olup yaptığımız her çalışma olumlu tepkiler almaktadır. Bu tepkilerin büyütülmesi ve faaliyetlerimizin her alanda artırılması, Meclis’in temel misyonlarını oluşturmaktadır.

Laiklik Meclisi neden 3 Mart’ı Laiklik Günü ilan etti?

Milli Eğitim Bakanı sıfatına sahip olan şahsın karma eğitimi tartışmaya açtığı, şeriatçı bir terör örgütü mensuplarının önce milletvekili şimdi de belediye başkanı adaylıklarının konuşulduğu, adliyelerde şeriat sloganları atan gerici güruhun ellerini kollarını sallaya sallaya kolluk desteği ile adliyeden ayrılabildiği ve arkalarından hiçbir Cumhuriyet savcısının soruşturma başlat(a)madığı, Cumhurbaşkanının doğrudan olmasa bile dolaylı olarak şeriat övgüleri yaptığı günlerden geçiyoruz. Başlıkları ve örnekleri artırmak da mümkün. Tam da bu tabloda, Laiklik Meclisi olarak 26 Kasım tarihinde Ankara’da gerçekleşen üye toplantımızda 3 Mart tarihini ‘’Laiklik Günü’’ olarak kutlama kararı aldık.

Yukarıda da belirttiğimiz üzere, toplumumuzda bir umutsuzluk hali olduğu malum. Ancak her ne olursa olsun yüz yıl önce atılmış temellerin bu toplumda halen büyük bir karşılığı var ve ne yaparlarsa yapsınlar bu damar kendini korumaya devam ediyor ve edecek. Tam da bu nedenle, mücadele kaybedilmedi demek için, yüz yıl önce olduğu gibi buradayız demek üzere 3 Mart’ta adlı adınca bir ‘’kutlama’’ yapacağız. O gün kaybettik demeyeceğiz, kötü siyasi iklimle moralimizi bozup kabuğumuza çekilmeyeceğiz, laikliği kazandık diyeceğiz ve halkımızı bir kez daha mücadeleyi büyütmeye çağıracağız. 3 Mart etkinliğimiz, bu nedenle ve bu amaçla gerçekleşecek. Bu yüzden de büyütülmesi bizler için önem taşıyor.

Laiklik Meclisi’nin önümüzdeki dönem hedeflerinden bahsedebilir misiniz?

İlk hedefimizin 3 Mart etkinliği olduğunu söyleyebiliriz. Kurum ziyaretlerimizle, Meclis üyelerimizle, yeni katılımlarımızla, basın ilişkilerimizle tüm gücümüzü 3 Mart Pazar günü Ankara’da gerçekleşecek kutlama etkinliğimize sarfetmiş durumdayız. Ancak, 4 Mart itibariyle de Laiklik Meclisi’nin yeni görevleri var ve mücadele hız kesmeden devam edecek.

3 Mart’ta ilk adımını atacağımız Laiklik Günü etkinliğimizin, yıla yayılacak bir forma kavuşması öncelikli hedeflerimizden. Halifeliğin kaldırılması, öğretim birliği yasasının hayata geçmesi gibi çok önemli toplumsal devrimlerin yüzüncü yılındayız. Bu nedenle de, bu yüzüncü yıla yakışır şekilde ülkede yapabildiğimiz en fazla ilde yıl boyunca laiklik temalı eylem ve etkinliklerimizi sürdürmeyi amaçlıyoruz.
Kurumlarla olan ilişkilerimizi güçlendirerek devam ettirmek, başta ulusal medya olmak üzere halka seslenebileceğimiz kanalları oluşturabilmek ve buralarda etkinliğimizi artırmak, Meclis’i daha fazla ilde üyeyle buluşturarak büyütmek, paneller başta olmak üzere etkinlikler düzenleyebilmek temel başlıca hedeflerimiz arasında yer alıyor.

Her zaman ve hiç bitmeyecek bir hedefimiz var, o da bu topraklarda laiklik mücadelesinin başarıya ulaşması. Yüz yıl önceki gibi, bir kez daha kazanana ve bu kez gerçekten bu gerici güruhu tarih sahnesinden silene dek mücadeleye devam edeceğiz…

Comments are closed.

0 %