Türkiye sağı, on yıllardır çeşitli biçimlerde ülkemizi bataklığa sürükleyen politikalarını sürdürüyor. Türkiye sağının bu politikaları, cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren sermaye sınıfının ve sermaye devletinin de desteği ile Türkiye’nin üzerinde kara bir bulut gibi kaplayarak ülkemizi karartmaya devam ediyor. Bunun yanında günümüzde AKP iktidarı ile yolları ayrışan sağ çevrelerin de etkili olduğu, eski sağcıların geçmişteki sağ siyasetçileri aklayan birtakım söylemlerde bulunması, geçmişteki sağ politikaların Türkiye’yi nasıl bu günlere getirdiğini unutturma çabalarına karşı, Türkiye sağının gerçek yüzünün ve sağ politikaların günümüzdeki konumu ve etkilerinin ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyoruz.
Bu nedenle 12. sayımızın dosyasında Türkiye sağını ele alıyoruz.
Dosyamızın ilk yazısında Gökmen Kılıç, “Türkiye’de sağcılık: Sermayenin sadık bekçiliği” başlıklı yazısında Türkiye sağı ile sermaye sınıfı arasındaki ilişkileri ele alıyor. Barış Zeren, “İslamcıların ilk iktidarı ve CHP” başlıklı yazısında 1974 yılındaki CHP-MSP koalisyonunu ve sosyal demokrasinin gericilikle ilişkisini değerlendirirken, Serkan Şimşek, dosyamızın “AKP sebep değil sonuç” başlıklı üçüncü yazısında AKP’nin bugünkü politikaların sebebi değil, bugüne kadar izlenen sağ politikaların bir sonucu olmasını ele alıyor. Dosyamızın “Sağın katı ve sıvı halleri: Millet ile Cumhur” başlıklı son yazısında ise Kurtuluş Kılçer, düzen siyasetinin iki sağ ittifakını ele alıyor.
Keyifli okumalar dileriz…