H. Murat Yurttaş
Dergimizin son sayısını sizlere ulaştırdığımız günden bu yana bir yıl geçti. Bizlere haklı olarak kırılmış, kızmış olabileceğinizi biliyoruz. Hiç kuşkunuz olmasın, bu uzun arada geçen zamanın ne kadar değerli olduğunun da farkındayız. Ama bununla birlikte bu zamanın kazanılabileceğini, telafi etmek için daha fazla emek harcamamız gerektiğini biliyoruz, bunu gerçekleştirme iradesine de sahibiz.
Geçmişe takılmadan, 4 yıldan fazla bir süre önce, 19 Ocak 2021’de yazdığımız haliyle ülkemizin içinden geçtiği bu döneme dair düşüncelerimiz, tahlillerimiz, tespit ettiğimiz ihtiyaçlarda bir değişiklik bulunmuyor. Dahası 19 Mart gününden sonra yaşanan gelişmeler, ortaya çıkan toplumsal tepki ve özellikle gençliğin haraketliliği bu değerlendirmelerin ve ihtiyaçların toplumdaki potansiyel karşılığını göstermesi açısından önemini koruyor.
Ülkemiz emperyalizm ve işbirlikçi sermaye düzeni tarafından; 12 Eylül ile başlayan, ANAP iktidarı ile devam eden ve AKP eliyle tepe noktasına ulaşmış olan bir karşı devrimci, gerici dönüşümden geçirildi.
Emperyalizme karşı mücadele ile kurulan, bağımsızlıkçı, laik ve kamucu cumhuriyet bugün artık yıkılmış durumdadır ve yerine konulan işbirlikçi, piyasacı ve gerici düzenin yerleşme çabalarına karşı mücadele ediyoruz.
Kapitalizm, dünyada ve ülkemizde çok büyük bir zenginlik ve üretim sağlar gözükürken, yaratılan zenginlik de servet de giderek daha az elde birikiyor ve en büyük eşitsizlikler yaşanıyor. Bir yanda yoksulluk ve açlık içinde yaşam mücadelesi sürdüren milyonlarca, milyarlarca emekçi varken diğer yanda ise yüzlerce milyar dolarlık servetleriyle bir avuç para babası bulunuyor.
Bu tablo karşısında ülkemizde “yeni bir ülke” tartışması hala büyük bir ihtiyaç ve zorunluluk olarak ortada duruyor. Gerici, milliyetçi, liberal kuşatmanın kırılması ve anti-emperyalist, laik, kamucu ve emekten yana bir seçeneğin, gerçek sol bir seçeneğin güçlenmesi bu nedenlerle hala çok önemli.
“Yeni bir ülke” perspektifinin düşünsel temellerinin atılması hedefiyle yayın hayatına başlayan Dergimiz, bu seçeneği kolektif bir iradeyle büyütmek hedefini koruyor.
Dergimizin liberal ve gerici akımlara karşı mücadelesinde Genel Yayın Yönetmeni sorumluluğunun bayrağını devralırken, bu dergiyi kuran ve geliştirerek bugüne taşıyan eski Genel Yayın Yönetmenlerimiz Bilgütay Hakkı Durna, Ekim İsmi ve Levent İncedere ile tüm Danışma Kurulu üyesi dostlarımız ve Yayın Kurulu’ndaki arkadaşlarımızın bugüne kadar gösterdikleri fedakârlığın ve verdikleri emeğin devamlılığının esas olduğunu ifade etmeyi borç addediyorum.
Bu uzun aranın ardından, dosya konumuz Türk aydınları içerisinde özellikle önemli bir yere sahip olan, son yıllarda yeniden keşfedilerek gündeme gelen ve esasında 1923 Cumhuriyeti ile onun ilerici mirasını ileri taşıma kaygısının sembol ismi olan Doğan Avcıoğlu ve düşüncesi. Bu dosya konumuzun tamamlayıcısı olarak toplumdaki siyasal hareketliliğin arayışarını değerlendirmek üzere gazeteci, yazar, siyasetçi aydınların görüşlerini derledik.
Aradan geçen sürede işleyemediğimiz pek çok konu olsa da, dergimizin bu sayısında, Suriye’de yaşanan gelişmeler, Kürt sorununda yeni bir “barış açılımı” ve ABD’de Trump’ın yeniden başkan seçilmesi gibi ülkemizi, bölgemizi ve dünyamızı etkileyen olaylar ile birlikte ülke gündemine giren güncel olaylara ilişkin geniş bir yelpazeyi kapsamaya çalıştık.
Başlamak kuşkusuz en zoru, bıraktığımız boşluğu düşününce bunun bir seferde doldurulması da bir o kadar zor. Velakin sonuçta başladık…
Yeni bir ülke için yolumuza devam ediyoruz…