Mustafa Kemal önderliğinde kurulan yeni Cumhuriyet’in temel ideolojisi olarak kurucusuna atfen “Kemalizm” denilmişti. Kemalizm, AKP iktidarının oluşturduğu karşı devrim sürecinde “vesayet rejimi” “100 yıllık reklam arası” diye üzerinde tepinilirken, sahip çıkanlar tarafından kimi zaman bir ideoloji kimi zaman da Türkiye Cumhuriyeti’nin temel öğretisi, olarak kabul ediliyor. Önce “Atatürkçülük” olarak adlandırılarak kadük hale getirilen Kemalizm, ya tarihsel temellerinden koparılarak neredeyse ihmal edilebilir düzeye indirgenerek, ya da tam boy reddeden“sol”dan bakışları da buna eklemek mümkün. Kemalizmin yüzyıllık tarihinin “tarih” mi olduğuna dair bir tartışmanın yararlı olduğunu düşünerek bu sayımızda dosya konusunu “Kemalizm” olarak belirledik.
Dosyamızda Nevzat Kalenderoğlu, AKP’nin “yeni bir rejim kurma” çabaları ana argümanlarından biri olan “Kemalist vesayetten kurtulma” çabaları ve buna denk düşen bir Kemalizmin var olup olmadığını irdeliyor. Vedat Altan, Kemalizmin altı okundan biri olan devletçiliği ve bugün kamuculuk anlamında bir yere ulaşıp ulaşmadığını yazdı. Orhan Deniz, Kemalizmin kendisinde bir “sol” yan olup olmadığı ve sol cenahın buna nasıl baktığına dair ipuçlarını araştırdı. H. Murat Yurttaş, Kemalizmin sahiplenicisi olarak CHP’nin bu temsiliyeti taşıyıp taşımadığını, özelleştirmeci ve gericiliğe çanak tutan siyasi pratiği ile tartışıyor.
İyi Okumalar…