Cengiz Kılçer
Türkiye’de 1960’lardan başlayarak sanayileşmenin planlı hâle getirilmesi ile, sanayi burjuvazisi, tarım ve ticaret burjuvazisine oranla nispi üstünlüğü ele geçirmiş, sermaye birikimi ve yoğunlaşmasıyla beraber 1961 Anayasası’nın getirdiği “olanaklarla” işçi sınıfı sendikalaşma, toplu pazarlık ve grevler sayesinde “kendinde sınıf” uğrağından “kendisi için sınıf” uğrağına geçmiştir. Kapitalist devletin ikili ve çelişkili karakteri, sermaye birikimi ve bunu meşrulaştırmasında yatar. Bununla birlikte, devlet aynı zamanda toplumsal ahengin koşullarını sürdürmeye veya yaratmaya çalışmalıdır. Kapitalist devlet, birikim sürecini desteklemeli ve korumalıdır.
Yazının tamamına erişmek için abone olmalısınız. Tıkla, abone ol