Rıfat Okçabol ile söyleşi: Sermaye ve üniversiteler

Akademik Dergi Sayı 17 (Temmuz 2022)

Ali Deniz: Üniversitelerin giderek piyasanın ihtiyaçlarına yönelik olarak yeniden yapılandırıldığı bir dönemden geçiyoruz. Hatta YÖK kendisini “Yeni YÖK” olarak güncellemeye ve üniversiteleri bu çerçevedeki kriterler ile denetleyerek ya da sırlama raporları yayınlayarak “başarı” söylevleri ile bu yola sokmaya çalışıyor. Devlet üniversitelerinin, vakıf üniversiteleri ile neredeyse yarıştığı bu piyasalaşma konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rıfat Okçabol: Türkiye, “Ülke kaynaklarını pazarlamaya geldim” diyen bir iktidar tarafından yönetiliyor. Maliye bakanının açıklamasından, hükümetin, emekçinin aleyhine ve sermayedarın lehine olan ekonomik kararları bile bile aldığı anlaşılıyor. TÜİK, Merkez Bankası ve yargı gibi tarafsız olması gereken tüm devlet kurumları, her konuda hükümete yardımcı oluyor. Böyle bir dönemde, uzun bir zamandır AKP’lileşmiş olan YÖK ve üniversitelerin de bu yönde hareket etmesi sürpriz olmuyor. Zaten 2000’den bu yana Türkiye’de Bologna Sürecine uyum bağlamında yaşanan dönüşümler de, özünde Avrupa Birliği’ni (AB) dünyanın ekonomik gücü haline getirmek için üniversitelerin piyasanın gereksinimlerini karşılayacak şekilde yeniden yapılandırılması anlamına geliyor.  Ülkemizin zararına olan bu durum, ne yazık ki iktidarların tercihi oluyor.

Yazının tamamına erişmek için abone olmalısınız. Tıkla, abone ol

Related Posts