Liberaller, sosyalizmin güç kaybetmesinin ardından, neoliberal sistemle uyumlu şekilde, dünyada “yeni bir sol” söylemiyle güç kazanmış, Türkiye’de ise kitlesel olarak bir gücü bulunmamakla birlikte, politik anlamda hem sola hem de kimi önemli siyasi dönemeçlerde merkez siyasete müdahalelerde bulunmuştur. Son yıllarda süngüleri düşmüş olsa da, kartların yeniden karıldığı ve değişimin emarelerinin arttığı günümüz Türkiye’sinde, kendilerine yeni bir alan bulma gayreti içinde olacakları aşikar, bunun kimi örneklerini görmek mümkün. Dolayısıyla liberallerin Türkiye’de hangi araçlarla hangi dönemlerde ne şekilde konum aldıklarını hatırlamak, hatırlatmak ve tartışmak gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle bu dosya konumuzu “Liberaller…Yetmedi mi?” olarak belirledik.

Dosyamızda ilk yazı Gazi Can’ın “Liberalizmin Birikim’i ya da Birikim’in liberalizmi” başlıklı yazısı. Can, yazısında, yayımlanmaya başladığı 1975 yılından beri liberal/neoliberal tezlerin devrimci ve sosyalist sola empoze edilmesi amacını taşıyan Birikim Dergisi’nin misyonunu ayrıntılı olarak masaya yatırıyor. Barış Terkoğlu ise “Taraf’ın misyonu başladığı yerde bitti” başlıklı yazısında, Birinci Cumhuriyetin tasfiyesinde AKP ve FETÖ ile birlikte görev alan Taraf Gazetesi’nin amaçlarını ve bu amaçları gerçekleştirmek için atılan adımları tekrar hatırlatıyor. Demir Silahtar, 2010 Anayasa Referandumu dönemi, Yetmez Ama Evet (YAE) söylemiyle, AKP’nin Türkiye’yi dönüştürürken önemli bir virajını almasına yardım eden, sonrasında ise iktidarla araları açılınca “yanlış yapmışız” diyerek bu sorumluluktan kaçmaya çalışan Yetmez Ama Evetçi liberallerin, naiflikle mi AKP’yi desteklediklerine yoksa belirli bir amaç doğrultusunda mı bunu yaptıklarına ilişkin açıklamalarıyla bizlere ışık tutuyor ve bu anlamıyla, YAE’nin misyonun gelecek dönemine ilişkin görüşlerini aktarıyor. Dosya konumuzun “Liberalden entelektüel olur mu?” başlıklı son yazısında ise Cengiz Kılçer, aydın/entelektüel olarak nitelendirilen YAE’cileri, P. Bourdieu’nün entelektüel alan tarifi üzerinden eleştiriyor ve 1923 Cumhuriyeti’nin karşı devrimci bir süreçle iktidar tarafından dönüştürülmesinde desteği olan liberallerin, entelektüel olarak kabul edilemeyeceğini vurguluyor.

Keyifli okumalar dileriz.

Related Posts