Sermaye sınıfı on seneyi aşkın süredir içinde bulunduğu krizi aşabilmenin yollarını arıyor. Bu süreçte tarih boyunca olduğu gibi çeşitli ideolojilere sarılarak kendi devamlılığını sürdürmeye çalışıyor.

Sermaye sınıfı, kendi sınıf mücadelesi içinde tarih boyunca edindiği tecrübeleri, kendi tarih bilinci içerisinde bugüne yansıtmaya çalışmaktadır. Kapitalizmin devamlılığı için gerektiği zaman baskı, gerektiği zaman terör, gerektiği zaman suni bir özgürlük ve refah havası estirmeyi büyük bir esneklikle günümüze kadar sürdürmüştür.

Kapitalizm, kendi tarihi boyunca liberalizm, sosyal demokrasi, faşizm/milliyetçilik ve muhafazakarlık/dincilik gibi çeşitli ideolojik biçimlerde karşımıza çıkmıştır. 40 yılı aşkın süredir ise baskın model, başına neo konan liberalizmdir. Ancak 2019 yılının sonlarından itibaren başlayarak ve daha sonrasında pandemiyi de içine alan süreçte, neoliberalizmin çöküşüne veya en azından eski hegemonyasını kaybetmeye başlamasına hep birlikte şahitlik ediyoruz.

Bu sürecin sonunda toplumlarda biriken öfkenin doğrudan kapitalizme yönelmemesi için sermaye sınıfı ve onun temsilcileri harekete geçtiler. Neo-liberalizm karşıtlığı üzerinden düzen karşıtıymış gibi konuşmaya başlayan sermaye sınıfı temsilcileri, kapitalizme yönelen okları neoliberalizme çevirmeye çalışarak “düzen=neoliberalizm” denklemi kurmak ve kapitalizmi koruma altına almayı hedefliyorlar. Alternatif olarak karşımıza çıkan öneriler ise yine sosyal demokrasi, milliyetçilik/faşizm ve muhafazakarlık oluyor.

Bize düşenin de içinde bulunduğumuz dönemi ve sonrasını en doğru biçimde anlayabilmek için sermaye sınıfının tarih boyunca emekçi sınıfları hangi ideolojiler aracılığıyla kapitalist düzene bağladığını anlatmak olduğunu düşünerek, dergimizin 17. sayısının dosyasını “Kapitalizmin İdeolojileri” olarak belirledik. Kapitalizmin dört ana ideolojisinin tek bir dosyada bir bütün olarak tarif edilmesinin ve özellikle kapitalizmin sıkışmış olduğu bu dönemde bu ideolojilerin kökünün aynı olduğunu bir kere daha teşhir etmenin kritik olduğu düşüncesindeyiz.

Dosyamızın ilk yazısında H. Murat Yurttaş liberalizmi, ikinci yazısında İzzeddin Önder sosyal demokrasiyi, üçüncü yazısında Candan Badem faşizmi ve milliyetçiliği, dördüncü yazısında ise Kurtuluş Kılçer muhafazakarlık ve dinciliği ele alıyor.

Related Posts