Kafkasya ve Orta Asya’da NATO Politikası

Dergi Dosya Sayı 14 (Nisan 2022)

Candan Badem 

NATO’nun resmi internet sitesine göre NATO’nun 1949 yılındaki kuruluş amacı şu üç başlıkta toplanıyordu: “Sovyet yayılmacılığını caydırmak, Avrupa’da milliyetçi militarizmin canlanmasını kıtada güçlü bir Kuzey Amerikan mevcudiyeti yoluyla engellemek, Avrupa’nın siyasi entegrasyonunu teşvik etmek”.[1] Bugün SSCB ve sosyalist ülkelerin askeri ittifağı olan Varşova Paktı ve dolayısıyla ‘Sovyet yayılmacılığı’ yok, Avrupa’da militarizm tehdidini yaratan bizzat NATO’nun varlığı (ABD’nin askeri harcamaları dünyanın geri kalanının harcamalarına yakın ve NATO üyelerinin savunma harcamalarına GSMH’dan en az % 2 pay ayırması gerekiyor) ve Avrupa’nın siyasi entegrasyonu da Avrupa Birliği’nin şahsında tamamlanmış bulunuyor. Bu durumda NATO’nun amaçları gerçekleşmiş olduğu için kendini fesh etmesi gerekirdi, ancak emperyalizmin askeri kanadı gerçekte kendisi yayılmacı, kendisi militarist ve  siyasi entegrasyonu dünyada sadece Avrupa için ve münhasıran neoliberal kapitalist temelde olmasını istiyor ve başka her yerde küçük uydu ülkeler olmasını istiyor. Bu amaçlar uğruna NATO Avrupa’da yasal komünist partilere karşı illegal terör örgütü Gladio’yu, Nazi artıklarını, dünyanın her yerinde darbeleri, faşist cuntaları, ölüm mangalarını, kontrgerillaları, şeriat rejimlerini, cihadi teröristleri destekledi, SSCB’nin dağılmasından sonra Avrupa’daki Yugoslavya’nın dahi altı parçaya bölünmesine yardım etti. Şili’de 11 Eylül 1973 Pinochet darbesini, Türkiye’de 12 Eylül 1980 Kenan Evren darbesini yapan generalleri ‘bizim oğlanlar’ diyerek desteklemiş olan ABD ve NATO emperyalizminin militarizmle mücadeleden söz etmesi ancak mizahın konusu olabilir. 

Yazının tamamına erişmek için abone olmalısınız. Tıkla, abone ol

Related Posts