Gerici kuşatmanın hem birey hem toplumsal olarak etkilerini her gün kat be kat hissediyoruz. Bu kuşatma bugünümüzü etkilediği gibi gelecek kuşakların da önüne engeller çıkarıyor. Oysa ülkemizin ilerici birikimi var olan kuşatmayı göğüsleyecek ve sahip olduğu bu birikimi aydınlanmanın, Cumhuriyetin kazanımlarının sağladığı temelde eşit ve özgür bir ülke özlemimize taşıyacak dirence sahiptir.

Bu nedenle laikliğin hiç tereddütsüz savunulması gerektiğini düşünüyoruz. “Hedefteki laiklik” dosya konumuzu belirlerken de hareket noktamız bu idi.

Dosyamızın ilk yazısını Sertaç Canbolat kaleme aldı. Canbolat yazısında “Tarihten güncelliğe güncellikten tarihe” başlığı altında laiklik kavramını tarihsel bağlamında, toplumsal süreçler içerisinde ele almanın önemine vurgu yaparak laikliğin geçmişten günümüze bir fotoğrafını çekiyor.

Dosyamızın ikinci yazısını “Laiklik savunulmalıdır” başlığı ile Aynur Demirli kaleme aldı. Laikliğin özellikle Türkiye tarihindeki izlerini takip eden Demirli, aynı zamanda laikliğin salt bir burjuva değer olarak ele alınmaması gerektiğini emekçilerin eşit birer yurttaş olarak kendi hayatları üzerinde söz hakkını savunabilmeleri için gerekli olduğunu belirtiyor.

Umut Kuruç’un kaleme aldığı, “Laiklik sol için neden önemlidir?” başlıklı dosyamızın üçüncü yazısında laikliğin ideolojik, siyasi ve toplumsal örgütlenme ve mücadele sürecinin vazgeçilmez bir öğesi olduğunu, laikliğin yalnızca özgürlükler çerçevesinde değerlendirilmesinin sınıfsal bağlamından soyutlamak anlamına geldiğini vurguluyor.

“Gerici, piyasacı AKP eğitimi en büyük tehlikedir” başlığı ile Yeliz Toy tarafından kaleme alınan dosyamızın son yazısında, AKP’nin eğitimi hedef alarak gelecek nesilleri gerici, piyasacı bir ideoloji ile yetiştirme müdahaleleri somut örneklerle gözler önüne seriliyor.

Related Posts