Candan Badem
9 Mayıs 1945 insanlık tarihindeki en büyük zaferin, Avrupa’nın büyük kısmına hükmeden faşizme karşı özgürlük mücadelesi veren halkların zafer günüdür. Sovyet halkları İkinci Dünya Savaşı’nda faşizme karşı savaşın en büyük yükünü taşıdılar, tam bir ölüm kalım mücadelesi verdiler. Asker ve sivil olarak toplamda en az 25 milyon Sovyet insanı bu savaşta öldü. Karşılaştırma için öteki savaşan ülkelere bakarsak, Almanya’nın kaybı 7 milyon, Polonya’nın 6 milyon, Japonya’nın 3 milyon, Fransa’nın 600 bin, İtalya’nın 500 bin, İngiltere’nin 450 bin, ABD’nin 419 bin kişi oldu. Nüfusa oranla en büyük kayıplar Polonya, Belarus, Ukrayna, Rusya ve Baltık ülkelerinde oldu. SSCB’de binlerce yerleşim yeri ve işletme harap oldu. Buna rağmen sosyalizm bu savaştan güçlenerek ve Doğu Avrupa’da yayılarak çıktı. Bolşevikler birkaç yılda savaşın tahribatını onardılar, yıkılan fabrikaları, okulları, hastaneleri yeniden kurdular. ABD’nin başını çektiği dünya emperyalizmi savaşın hemen ardından sosyalist bloğa karşı Soğuk Savaşı örgütlemeye başladı. Ancak SSCB emperyalistlerin elindeki atom bombası tehdidini de ortadan kaldırmayı başardı. 1956 yılında SBKP yönetimini ele geçiren Hruşçov’un 20. Parti Kongresi’nde Stalin’e iftira ve yalanlarla dolu saldırısı dünya komünist hareketine çok büyük bir darbe vursa da sosyalizmin itibarı tüm dünyada yüksekti. SSCB, emperyalizme karşı bağımsızlık savaşı veren başta Çin olmak üzere eski sömürgelere destek veren en büyük güçtü.
Yazının tamamına erişmek için abone olmalısınız. Tıkla, abone ol