Platon, insan tasvirinde belirttiği ruhun tek bir bölümünün değil, bütününün mutlu olması gerektiği gibi ideal bir devlet yapılanmasında da yalnızca yöneticilerin değil askerlerin ve halkın tamamının yani bütünün mutlu olması gerektiğini vurgular. Ludwig von Mises’e göre devlet, “kadir-i mutlaktır”. Hükümetin ekonomiye müdahalesi çatışma ve savaşlara yol açar. Mises’e göre barış için son ve en iyi umut –özgürlük felsefesi olan, serbest piyasa, sınırlı devlet ve demokrasiyi savunan– liberalizmdir. Marks Fransa’da İç Savaş adlı eserinde Paris Komünü ’ne ilişkin görüşlerini yazarken “Devlet, felsefi anlayışa göre, “düşüncenin gerçekleşmesi” ya da Tanrı’nın yeryüzündeki krallığının felsefe dilindeki çevirisi, üzerinde ebedî gerçeğin ve adaletin gerçekleştiği ya da gerçekleşeceği alandır. Ve sonra bundan, devletin ve devletle bağlantılı her şeyin körü̈ körüne yüceltilmesi sonucu çıkar…” der. “Mutlak ve Kadim” olan devlet ve onun sürdürülmesi için “iktidar” ne anlam ifade etmektedir?
Modern devlete dair teorik tartışmalar esas olarak “modern kapitalist devlet” olgusuna dairdir. Bu nedenle de sınıflar mücadelesinden ayrık olarak düşünülemez. Kapitalizmin özgünlüğü; “özgür “emek, sözleşme, emeğin bir ücret karşılığında satılması ve o zaman diliminde oluşan artı değere sanki hiçbir zor yokmuş gibi iki eşit tarafın “bağımsız” bir şekilde anlaşarak yaptığı bir değiş tokuş sürecinde el konulması meselesi Marx’ın kapitalizme dair açığa çıkardığı en önemli mekanizmalardan bir tanesidir. Platon, insan tasvirinde belirttiği ruhun tek bir bölümünün değil, bütününün mutlu olması gerektiği gibi ideal bir devlet yapılanmasında da yalnızca yöneticilerin değil askerlerin ve halkın tamamının yani bütünün mutlu olması gerektiğini vurgular.
Bu sayımızda dosya konumuz “Devlet ve İktidar”… Prof. Dr. İzzeddin Önder “Devlet: Poliformik politik organ”; H. Murat Yurttaş “Devleti hatırlayan liberalizm” ve Orhan Deniz “Marksizm ve devlet” başlıklarında, çeşitli yönleriyle devlet kavramını irdeliyorlar.