Gürseli Kara
Uzak diyarlarda, insanlığın ‘Uzakdoğu’ olarak tanımladığı coğrafyada cesur bir halkın hikayesinden bahsetmek isteriz. Uzakdoğu demişken Türkiye halkına göre uzak evet ama neden Uzakdoğu diyoruz merak ederseniz, Avrupa merkezli yaklaşıma göre doğu ve güneydoğuda kalan bölgeler kastedilmekte. Emperyalizmin sömürgeci yaklaşımı kendisini merkeze alarak uzun yıllar boyunca Uzakdoğu ve Afrika halklarını yakmış, yıkmış, asimile etmiş, ucuz iş gücü olarak kullanmış ve nihayetinde doğal kaynaklarına el koymuştur. Vietnam halkının emperyalizme karşı kazandığı şanlı zaferin 50. yıldönümünde, okuyacağınız sadece bir ulusun bağımsızlık hikâyesi değil, aynı zamanda yoksul halkların adalet ve eşitlik uğruna yürüttüğü büyük bir sosyalist devrimin mücadelesidir.
FRANSIZ SÖMÜRGECİLİĞİNE KARŞI MÜCADELE (1858–1954)
Doğunun zenginlikleri insanlık tarihi boyunca Avrupa’nın ilgisini çekmiştir. Değerli taşlar hatta altın, çeşitli baharatlar ve ipek ticareti yapabilmek için deniz yolları keşfedilmiş, Hindistan ve Çin’den sonra sömürü sırası Vietnam’a gelmiştir.
Fakat Vietnam sömürülmeye direnç gösterir. Bu sebeple Hristiyanlığı propaganda edip, kültürüne ve diline dair asimilasyon çalışmaları yapılır. Fakat Vietnam imparatorları Konfüçyüsçü otoriteye bağlılığın sarsılmasını istemiyorlardı. Avrupa’dan gelecek teknoloji ilgilerini çekmesine rağmen Hristiyanlığın yayılması rahatsızlık yaratıyordu.
Nitekim Fransa sömürgesi altındaki yıllar isyanlarla geçti. Bu isyanlarda halk, mücadele etmeyi ve örgütlenmeyi tecrübe etti. Fransa’ya ucuz işgücü olarak çalışmaya gönderilen Vietnamlılar ise 20. yüzyılın başlarında sosyalizm ile tanıştı, Fransız komünist partisi ile emek mücadelesini öğrendi. Bu kişilerden biri de devrimin lideri Ho Chi Minh idi. Fransız Komünist Partisi ile örgütlü mücadeleye başladı. Ardından Sovyetler Birliğine gitti. Marksist-Leninist ideolojiyi, Vietnam’ın tarihsel koşulları ve halkın talepleriyle harmanlayarak yeni bir kurtuluş yolu çizdi.
1920’ler Vietnam’da halk ayaklanmaları ile geçti. Köylülerin büyük çoğunluğu topraksızdı. Bazı yıllar kıtlık içinde geçiyordu. Bu koşullarda Fransa sömürgesi olmak halkı bezdirmişti. Ho Chi Minh önderliğinde 3 Şubat 1930’da Vietnam Komünist Partisi kuruldu.
Artan kıtlık ve yüksek vergiler sebebiyle başlayan köylülerin ayaklanması Vietnam Komünist Partisi önderliğinde büyüdü fakat Fransa’nın sert müdahalesi ile karşılaştı. Yüzlerce köylünün ölümüne ve önemli devrimci kadroların tutuklanmasına yol açmasına rağmen, isyan sonucu halkın geniş kesimleri yeni fikirlerle tanışmış oldu. Daha adil bir düzende özgür yaşama fikri…
Fransızların sert müdahaleleri sonucu siyasi mücadele, silahlı mücadeleye dönüşmek zorunda kaldı. 1941 yılında Viet Minh (Vietnam bağımsızlığı için devrimci birlik) kuruldu. Silahlı mücadelenin en önemli komutanı, daha sonraki yıllarda ABD ile savaşta zekice taktikleri ve stratejileri ile Vietnam halkını özgürlüğe kavuşturan Vo Nguyen Giap, bu yıllarda tarih sahnesine çıkmıştır.
II. Dünya Savaşı’nın başlaması ile azalan Fransız etkisinden faydalanan Japonya beş yıl süre ile Çinhindi bölgesini [1] işgal eder. ABD ordusunun kullandığı atom bombaları sonucu gücü kaybolan Japonya, Çinhindi bölgesindeki iddiasından çabuk vazgeçer. Gücü azalan Fransa ise sömürge düzenini her şeye rağmen geri getirmek ister ve bu, 1946–1954 yılları arasında Birinci Çinhindi Savaşı’na neden olur. 1954’te Dien Bien Phu Savaşı’nda Fransızlar büyük bir yenilgiye uğrar ve Cenevre Antlaşması ile Vietnam Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye ayrılır. Cenevre Anlaşması’na göre iki yıl içinde Vietnam’da seçimler yapılacak ve halk istediği hükümet tarafından yönetilecekti. Vietnam Komünist Partisi’nin kazanacağını düşünen emperyalistler, seçimlerin yapılmasına müsaade etmez. Kuzeyde sosyalist yönetim kurulurken, güneyde ‘kukla hükümet’ [2] işbirlikçi politikalarla halkına ihanet içinde olur.
ABD MÜDAHALESİ VE VİETNAM SAVAŞI (1955–1975)
Çinhindi bölgesi coğrafi konumu gereği, sosyalist devrimlerden etkileniyor, bu durum dünyanın jandarması olan ABD için tehdit oluşturuyordu. Kuzey bölgelerde kurulan Sovyetler birliği ve Çin, emperyalistlerin sömürge ülkelerinde bağımsızlık ümidi haline gelmişti. Soğuk Savaş döneminde özellikle ABD tarafından sıklıkla dile getirilen “domino teorisi”, bir ülkede sosyalizmin zafer kazanmasının çevre ülkelerde de benzer dönüşümlere yol açacağına dair bir endişeyi yansıtıyordu. Buna göre Asya ülkeleri birbirinden etkilenerek sosyalist devrimi gerçekleştirecek ve sömürgeci emperyalist ülkeler zayıflama tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktı.
Vietnam asla özgür olmamalıydı, coğrafi konumu gereği ABD’nin ileri karakolu görevi görmeliydi. Domino teorisi gereği Vietnam’dan çekilen Fransız birliklerinin yerini ABD ordusu aldı. Güney Vietnam’da kurulan kukla hükümet ile beraber ABD ordusu, insanlık tarihinin en kanlı savaşlarından birini başlattı.
Buna karşılık 1960’ta Viet Kong (Güney’deki komünist gerillalar) kuruldu ve Kuzey Vietnam ile birlikte savaşta özgürlük mücadelesi yürüttü.
ABD’nin yoğun askeri müdahalesine rağmen Vietnam halkı, gerilla savaşı ve halk desteğiyle direndi. 50 yıl önce 30 Nisan 1975’te başkent Saygon’un kurtarılmasıyla savaş sona erdi ve Vietnam birleşti. Saygon şehrine devrim liderinin adı Ho Chi Minh şehri denildi. 2 Temmuz 1976’da da Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu.
ABD’NİN SAVAŞ SUÇLARI VE VİETNAM HALKININ DİRENCİ
Vietnam, sömürge olmak açısından Fransa ve ABD için en karmaşık ve en direngen coğrafyalardan biriydi. Çay, pirinç, kaju, karabiber, kahve, balık üretimine dayalı ekonomisi, ayrıca ham petrol çıkartmaya, kauçuk üretmeye dayalı doğal kaynakları mevcuttu. Her şeyden önemlisi stratejik konumuydu. Eğer Vietnam kaybedilirse deniz ticaretinde önemli bir uğrak noktası kaybedilecek, hatta sosyalist devrim gerçekleşirse Asya kıtasından etkilenen sömürge diğer kıtalar da özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine geçecekti. Bu sebeple ABD ile savaş yaklaşık 3 milyon insanın ölümü ile sonuçlandı. Vietnam üzerinde kullanılan bomba miktarı 2. Dünya Savaşı süresince kullanılan tüm bombalar kadardı. Ağır kimyasal bombalar, sivil halk üzerine atıldı.
Bunlar arasında, petrol temelli jelimsi bir yanıcı madde olan napalm bombaları ve portakal gazı (“agent orange”) özellikle öne çıkmıştı.
Napalm bombaları ABD uçakları tarafından özellikle kırsal alanlarda köyleri, ormanları ve gerilla üslerini yok etmek amacıyla kullanıldı. Napalm, 1200°C’ye kadar çıkabilen yakıcı etkisi ve yapışkan formuyla deriye yapışarak derin yanıklar bırakıyordu. Çocuklar ve sivillerin hedef alındığı birçok saldırıda kullanıldı. Dünyanın belleğine kazınan, çıplak bir kız çocuğunun napalm saldırısından kaçarken çekilen fotoğrafı bu vahşetin sembolü olmuştur.
ABD, Vietnam’daki yoğun ormanlık alanlarda gerillaları gizleyen doğal örtüyü yok etmek amacıyla yaprak dökücü kimyasallar kullandı. Bunların en bilineni portakal gazıydı. Dioksin adlı son derece toksik bir bileşen içeren bu maddeden 80 milyon litreden fazlası 1961–1971 arasında ormanlara ve köylere püskürtüldü. Üç milyondan fazla Vietnamlı bu kimyasallardan doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenirken etkileri bugün bile görülmeye devam ediyor.
MY LAİ KATLİAMI: SAVAŞIN EN KARANLIK YÜZÜ
1968 yılında, My Lai köyünde, Amerikan askerlerinin kadın, bebek, çocuk ve yaşlılardan oluşan yaklaşık 500 sivili katlettiği, kadınlara tecavüz ettiği olay ABD’nin savaş suçlarının sistematikliğini gözler önüne seren bir dönüm noktası oldu. Olayın üstü örtülmek istendi; ancak 1971’de yine ABD askeri tarafından ifşa edildi. Sorumlu subay William Calley yalnızca sembolik olarak yargılandı ve kısa sürede serbest bırakıldı. İtirafçı asker sayesinde ortaya çıkan katliam ABD kamuoyunda yoğun tepkilere neden oldu. Savaşın bitirilmesi ve barış yapılması yönünde protestolar gerçekleştirildi.
Katliam öncesi askerlere yaşayan her canlının öldürülmesi emri verildi. Askerler sivil halkı öldürmekle kalmıyor, halkın beslediği hayvanları da öldürüp, tarım arazilerini yokediyorlardı. İtirafçı askerler sayesinde ortaya çıkan Vietnam savaş suçları 68 hareketine yol açan en önemli etkendir.
CHU CHİ TÜNELLERİ: HAYATTA KALMANIN YERALTI STRATEJİSİ
Chu Chi Tünelleri, Saygon’un kuzeybatısında, Viet Kong gerillalarının ABD ordusuna karşı kullandığı yeraltı yaşam ve savaş ağının adıydı. Bu tüneller, Amerikan hava saldırılarından korunmak ve savaş esnasında hareket kabiliyeti sağlamak amacıyla yapılmıştı.
Yaklaşık 250 kilometre uzunluğundaki tünel sistemi içerisinde yemek alanları, hastaneler, silah üretim atölyeleri ve yaşam birimleri yer almaktaydı. ABD güçleri tünellere sızmak için “tünel sıçanları” adı verilen özel birlikler oluşturmuş, ancak büyük kayıplar vermişti.
Chu Chi Tünelleri, bir halkın topyekûn savaşta nasıl bir direniş zekâsı geliştirdiğini göstermesi açısından önemliydi. Tünellerin girişleri zekice saklandığından dolayı bulmak için eğitimli köpekler getirilmiş fakat tüm çabalara rağmen Vietnam halkı galip gelmişti. Savaş sonrası geri dönen ABD ordusu köpekleri geri götürme zahmetine bile girmedi. Emperyalizm insana ve doğaya düşman yapısı gereği, hayvanı biyolojik silah olarak kullanıp karşılığında büyük bir vefasızlık sergileyerek gerçek yüzünü her anlamda göstermiştir.
DEVRİM SONRASI DÖNÜŞÜM
Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti’nin ilanıyla birlikte kuzeyde uygulanan sosyalist model tüm ülkeye yayıldı. Bu dönem, merkezi planlamaya dayalı bir ekonomik modelin uygulanmaya çalışıldığı, oldukça zorlu bir yeniden inşa süreci oldu.
Vietnam’da toprak reformları yapıldı, okuryazarlık seferberlikleri başlatıldı, kadınların kamusal yaşama katılımı desteklendi. Kolektif tarım yaygınlaştırıldı. Güney Vietnam’da özel mülkiyete dayalı üretim biçimleri devletleştirildi. Sanayi altyapısı devlet mülkiyetine geçirildi; beş yıllık kalkınma planları uygulanmaya başlandı. ABD’nin bıraktığı yıkım, savaş sonrası altyapı eksikliği ve dış tecrit nedeniyle ekonomi büyük zorluklar yaşadı. Sovyetler Birliği’nden teknik ve mali yardım alındı, ancak bu yardımlar da sınırlı kaldı.
Vietnam Komünist Partisi ekonomik büyüme açısından başarılı sayılabilecek bir rota izledi. Yoksulluk oranı ciddi biçimde düştü. Bir yandan da ülke 2007’de Dünya Ticaret Örgütü’ne (WTO) katıldı ve küresel ticaret sistemine entegre oldu. Eğitim, sağlık, barınma gibi sosyal hizmetler kamusal sorumluluk alanı olarak görülmeye devam etti.
Vo Nguyen Giap’ın sözleriyle;
ABD başkanının büyük toplum olma hayali Vietnam kanalizasyonlarında boğulmuştur.
NOTLAR
[1] Çinhindi bölgesi, Hindistan’ın doğusu ve Çin’in güneyinde kalan yarımada bölgesi. Myanmar, Laos, Kamboçya, Vietnam, Malezya, Singapur ve Tayland’ı içerir. Tarihte Fransız sömürgesi Laos, Kamboçya ve Vietnam’ı tanımlamak için kullanılır.
[2] Vietnam’ın stratejik savunmasının ünlü komutanı Vo Nguyen Giap’ın, işbirlikçi Vietnamlılara verdiği isim.