Prof. Dr. İzzeddin Önder
Son yirmi yıl içinde küresel emperyalizm açısından iki, Türkiye için ise bunun bir ilavesiyle üç önemli olay yaşandı. Bunlardan biri, 2008 yılında patlak veren ve tüm ekonomileri derinden sarsan kapitalizmin üçüncü derin krizidir. On yılı aşkın süredir devam eden ve henüz krizi çözmeye yönelik ne bir yeni teori ne de savaş ya da benzeri çarpıcı siyasi olay ortaya çıkmıştır. 2008 krizi devam ederken son bir yıldır tüm ülke insanlarını ve ekonomilerini derinden etkileyen COVID-19 da bu sürece tuz biber ekmiştir. Türkiye ise, bu iki dış etmene 2000 IMF-Derviş programı ile kapılmış olarak sürüklenmektedir. Tüm bu alt-üst oluşa bir de Sovyetlerin ve Kızıl Çin’in çözülüp emperyalistler ailesine katılımı eklenince iki kutuplu küresel denge bozulmuş ve çok kutuplu emperyalizm havuzu oluşmuştur. Oluşan yeni durumun Türkiye gibi çevresel konumlu ekonomiler üzerinde farklı yönlerde ve geçmiş dönemlerdekinden daha yoğun emperyalist etkiler oluşturacağı açıktır.
Yazının tamamına erişmek için abone olmalısınız. Tıkla, abone ol