Aysel Tekerek
Uzunca bir süredir, “Eyy Avrupa, Eyy Merkel!” cümleleri ile başlayıp, sonunun nasıl devam ettiğini bizim de unuttuğumuz Cumhurbaşkanının çıkışlarını saymaz isek, Avrupa Birliği (AB) tartışmaları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Selahattin Demirtaş kararı ile yeniden alevlendi diyebiliriz.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, AKP’nin doğrudan “terörist” ilan ettiği Selahattin Demirtaş’ın başvurusunu kabul ederek, ifade özgürlüğünün kısıtlandığına, güvenlik ve özgürlük hakkının ihlal edildiğine, serbest seçim hakkının ihlal edildiğine karar vererek, serbest bırakılması gerektiğine hükmetti. Demirtaş’ın avukatları tahliye talebinde bulunmalarına rağmen bu yazının yazıldığı sırada ve kararın üzerinden uzunca bir süre geçmiş olmasına rağmen Demirtaş halen tahliye edilmedi. Tahliye edilmeme gerekçesini, ilgili mahkemelerden değil, AKP kurmaylarından öğrenmiş olmak, artık şaşırtıcı değil. Kararın siyasi bir karar olduğunu ve AİHM’in tarafsız olmadığını belirten AKP kurmayları ve doğrudan Cumhurbaşkanı, yine şaşırtıcı olmayan bir şekilde mahkemeye talimat veren açıklamalar yapmış oldular.
Yazının tamamına erişmek için abone olmalısınız. Tıkla, abone ol